Saygıdeğer Danışanlarımız ve Dostlarımız ;
Halen mevcut durumumuz itibarı ile yüksek teknolojiyi üreten ve küresel pazarlarda satabilen bir ülke olmadığımız, satın alarak yabancı teknoloji kullanan ülkeler liginde olduğumuz malumlarınızdır. Milli Güç unsurları arasında teknoloji üretme yeteneğinin çok önemli bir yeri olduğunu düşünüyorum.
Milli yazılım kapasitemizin çok sınırlı olması ve bu konununun sorun olarak dahi algılanmaması bana ürkütücü geliyor. “Paramız var ki ithal edebiliyoruz” zihniyetini ülkemizin bağımsızlığı adına çok büyük bir talihsizlik olarak değerlendiriyorum.
Hindistan’ın 11,5 Trilyon USD ile dünyanın en büyük; 3. ekonomisine, 4. askeri gücüne, 4. uzay ajansına, 3. imalat sanayiine, 2. akıllı telefon üretimine,4. otomobil üretimine, 2. çelik üretimine, 3. elektrik üretimine,2. tekstil üretimine sahip olmasının,
NASA’da çalışan bilim insanlarının % 36 sının, Microsofta çalışanların % 24 nün, IBM de çalışanların %28 nin Hintli olmasının,
Google-Microsoft-IBM-Nokia-Mastercard gibi yüksek teknoloji üreten dünyanın en büyük şirketlerinin CEO larının Hintli olmasının tesadüf olmadığını, kök nedenin Hindistan’ın milli yazılım konusundaki üstün yetkinlikleri olduğunu düşünüyorum.
Böyle bir güce ve ayrıcalığa sahip olabilmenin yegane yolunun eğitim reformlarını yaparak hayata geçirmek olduğu kanaatindeyim.
2022 dünyasında Eğitim; artık gidilen bir yerde (okulda, kursta, üniversitede,akademide vs ) hocalar, öğretmenler, öğrenciler tarafından alınan, verilen, öğretim alt başlıklı bir şey değil. Bunların hepsini içeren ama çok daha kapsamlı bir şey. Yani bir kuruma gidip özel, sistemli, belirli süreli eğitim alınabilir ama oradan çıkınca eğitim bitmez. Öğrenmek ve yeni beceriler kazanmak ömür boyu süren/sürmesi gereken bir çabadır. Ulusal, kurumsal ve bireysel sorunlarımızı çözebilmek için eğitim vazgeçilmez bir kaldıraçtır.
Güçlü ülke olabilmek için; değer sıçraması yaratabilecek yüksek teknolojiyi üretebilmek, küresel ölçekte marka haline getirebilmek ve dünyanın dört bir yanında pazarlayabilmek zarureti vardır. Bu kapsamda milli yazılım konusunda acil eylem planına ihtiyacımız olduğuna inanıyorum. Bilgi teknolojileri eğitimine ilk öğretimden itibaren başlamak ve üniversite öncesinde kod yazabilen insan kaynaklarımızı zenginleştirmek zorundayız.
Bu vizyona erişebilmek adına ;
Sorun çözme becerileri gelişmiş toplumu oluşturmak için orta ve yüksek öğretim kurumlarında sorun çözme (Problem solving) derslerinin okutulması, “Çözüm Akademileri” “Milli Yazılım Evleri" ve "Fikir Atölyeleri” kurulmasının olumlu etki üretebileceğini değerlendiriyorum.
Saygı ile
Serdar DURAT