“Zaman” en rahat ve cömertçe harcadığımız, sınırsız stoklarımızın olduğunu sandığımız ama aslında en önemli, kıymetli ve kıt kaynaklarımızdandır.
Yazımın başlığında belirttiğim "Zaman yoksulluğu" kavramı; kişinin zamanına ilişkin çeşitli talepler nedeniyle sorumluluklarını yerine getirmek, ilgi alanlarını takip etmek veya kendi gelişimine, refahına katkıda bulunan faaliyetlerde bulunmak için yeterli zamanın olmadığına inanması anlamına gelir.
Araştırmalara göre bu inanışın kök nedenleri ; ağır iş yükü, uzun işe gidip gelme süreleri, ücretsiz ev işleri veya bakım sorumlulukları gibi faktörlerden beslenmektedir. Özellikle kadınların hayatlarında birden fazla rolü dengeleme zorunlulukları ve olasılıkları erkeklerden daha yüksek olduğu için daha yüksek oranlarda zaman yoksulluğu yaşama eğiliminde oldukları tespit edilmiştir.
“Zaman yoksulluğu” aynı zamanda kişinin sürekli aceleye getirilmiş veya baskı altında hissederek, sanki sürekli olarak zamanı tükeniyormuş gibi bunaldığı öznel bir duyguyu da kapsar. Objektif olarak yeterli zamanları olsa bile, ilgilerini-dikkatlerini çekmek için yarışan çok sayıda dış etken ve yükümlülük yorucu hale gelebilir, kendi zamanları üzerinde kontrol eksikliği hissetmelerine neden olabilir. Bu durum genellikle kişinin zamanını olumlu ve/ya verimli şekilde kullanmasını engeller.
"Zaman yoksulu" hissetmenin fiziksel sağlık, ruhsal denge ve kişinin genel yaşam kalitesi üzerinde olumsuz etkileri vardır. Araştırmalar, bu durumun daha yüksek düzeyde stres, tükenmişlik, kendini ihmal ve gelir yoksulluğunun yanı sıra daha kötü gıda seçimleri, sportif aktivite üşengeçliği, bireysel gelişim için değerli, anlamlı veya tatmin edici faaliyetlere tam olarak katılamamaya yol açabileceğini ortaya koymuştur.
Konuya ilişkin yayınlanmış bilimsel makalelerde zamanı dikkatli kullanmanın ve zaman yoksulluğunun etkileriyle mücadele etmenin yollarını tanımlayan, pozitif zaman kullanımı psikolojik modeli önerilmektedir.
Bu araştırmalara göre "Zaman Bütçenizi Büyütmek/Zenginleştirmek” için bazı tavsiyeler aşağıda sunulmuştur.
1. Eylemlerinizi temel değerlerinizle dengeleyiniz.
-
Araştırmacılar, kişinin eylemlerini ve planladığı faaliyetleri temel değerleriyle uyumlu hale getirerek daha fazla zaman zenginliğine sahip olabileceğini öne sürüyorlar.
-
İçsel değerleriniz üzerine düşünün. Sizin için en önemli olan ilkeleri veya inançları belirleyerek, anlayarak başlayın. Bunlar hayatınızın aile ve diğer ilişkiler, kariyer, kişisel gelişim, sağlık veya toplum katılımı gibi yönlerini içerebilir.
-
Kişisel hedeflerinizi netleştirin. Temel değerlerinizi belirledikten sonra, bunlarla uyumlu belirli hedefleri ve öncelikleri netleştirin. Sizin için önemli olan her alanda neyi başarmak istiyorsunuz? Kısa ve uzun vadede en önemli olan nedir?
-
Harekete geçin. Programınızı bu hedeflere göre ayarlamak veya yeniden düzenlemek için fırsatlar arayın ve zaman kazanmak için gerekli olmayan görevleri ortadan kaldırmayı veya devretmeyi düşünün. Bu, sizin için gerçekten önemli olan şeylere odaklanmak için zamanınızın çok olduğunu hissetmenize katkıda bulunur.
2. Dengeli bir yaşam yaratınız
-
Çok sayıda ve farklı hedefleriniz olabilir ancak bunlar arasında rasyonel bir denge kurmak zorunda olduğunuzu unutmayınız. Önceliklerinize karar verdikten sonra, hayatınızın farklı alanları arasında net sınırlar oluşturarak birinin diğerlerini aşırı derecede etkilemesini önleyiniz. Bu, ne olursa olsun çalışma saatlerinize sınır koymayı, özel aile zamanı planlamayı ve kişisel bakım ve rahatlama için kişisel zaman ayırmayı içerebilir.
-
Taahhütler ve yükümlülükler konusunda seçici olun ve önceliklerinizle uyuşmayan veya hayatınıza olumlu katkıda bulunmayan talepleri veya davetleri reddedin. "Hayır" demekten korkmayın ve utanmayın. Bu özgürlük kişisel olarak daha yararlı ve/ya tatmin edici faaliyetler için değerli zamanınızı serbest bırakabilir.
-
Zamanınızı, çabanızı ve dikkatinizi farklı faaliyetler arasında dağıtma şeklinizden memnun hissetmeniz, zaman zenginliği yaşamada önemli bir rol oynar. Zaman yoksulluğu, genellikle kişinin hedeflerine erişmek üzere gerektiğinden/arzu ettiğinden daha az zaman harcamasından kaynaklanır.
-
Dengeyi sağlamakta zorlanıyorsanız destek sisteminize güvenmeniz de çok önemlidir çünkü her şeyi aynı anda yönetmeye çalışmak yorucu hatta bunaltıcı olabilir.
3. Ertelemeyi unutunuz
-
Pek çok kişi zamanını akıllıca kullanmak ister ve çalışır ancak genellikle yapılacak işlerinin bir kısmını erteleyerek zamanını boşa harcadığı için pişmanlık duyar.
-
Zamanı daha verimli kullanmak için, ertelemenin genellikle bir başa çıkma tepkisi olduğunu anlamak ve bununla ilişkili suçluluk duygusunu azaltmak için çalışmak önemlidir.
-
Erteleme genellikle başarısızlık korkusu, mükemmeliyetçilik veya görevler karşısında bunalmış hissetme gibi altta yatan faktörlerden kaynaklanır.
Bu tetikleyicileri tanıyarak ve ele alarak, önemli hedefleri etkili bir şekilde organize etmeye, başlatmaya ve yürütmeye başlayabilirsiniz.
-
Ulaşılabilir hedefler belirlemek ve büyük görevleri daha küçük, yönetilebilir adımlara bölmek, zamanla ilgili kaygıyı hafifletebilir.
-
Görevlerin mükemmel olması gerekmediğini unutmayın, kendiniz için gerçekçi beklentiler belirleyin ve mükemmellik yerine gelişmeye-büyümeye ve ilerlemeye odaklanın.
4. Kişisel kontrol duygusu oluşturunuz
-
Zaman sınırlı bir kaynak olsa da, şimdiki ana odaklanarak, sahip olduğunuz zamanın tadını çıkararak ve her gün yaptıklarınızın önemini takdir ederek onu bolca deneyimlemenin mümkün olduğunu kendinize hatırlatın. Bu size kendi kişisel eylemliliğinizi hatırlatabilir.
-
Topraklama, nefes çalışması, günlük tutma ve terapötik destek gibi sağlıklı başa çıkma becerilerini kullanmak da zaman stresi duygularının üstesinden gelmenin yararlı yollarıdır.
Gerçekten zaman bütçesi açısından zengin hissetmek sadece zamanı etkili bir şekilde yönetmek veya hedeflerinizin peşinden gitmek için öz disipline sahip olmakla ilgili değildir. Değerlerinize göre yaşamak, yaptığınız işten keyif almak ve zamanınızı “harcamaya” değil “doğru kullanmaya” odaklanmak, bir günde ancak bu kadar çok şey yapabileceğinizi ve zamanınızı sevdiğiniz bir hayat yaratmak için kullanmanın mümkün olduğunu kabul etmek çok önemlidir.
Sevgi ve saygı ile
Serdar DURAT